Küçük bir çocukken hayatla bir anlaşma yapmıştım.Ben yaşadığım sürece iyi biri olucaktım.O da hayatım boyunca bana hep iyi davranıcaktı.Ama o bu anlaşmayı ben henüz 16 yaşında,ilk kez aşık olmuş,ilk kez mutluyken,Şileden Ankaraya dönüş yolunda,benim ve ailemin içinde bulunduğu o arabaya kazayı yaptırıp,hayatımdaki en güzel anılarımı, en kıymetli insanların yüzlerini hafızamdan silerek bozmuştu.O günden sonra hayatla hiç konuşmadık.Saçma anlaşmalar da yapmadık.Çünkü ona,onunla bir daha konuşamayacak kadar kırgındım.Ta ki o benim kalbimin ritmini tekrardan değiştirebilecek, belki de tekrardan bana hayatı sevdirecek birini karşıma çıkartana dek.Beni görücek, görmezden gelmiycek birini.Ama ben mutluluktan uçarken unuttuğum tek birşey vardı, hayat beni mutlu ettiği gibi, üzüp şok etmesini de bilirdi.Ve bu benim için çok uzun bir süreç olacaktı.
Mirhan ağa kaşlarını kaldırarak karısının saçını okşayarak kulak arkasına aldı. Karısının öpmekten şişen dudaklarına alayla sırıtıp burnunu çenesinin hizasından boynuna getirdi, karısını soludu uzun uzun. Ve dudaklarını pürüzsüz boyna bastırdığında altındaki karısı gerilmişti.
"Benden başka kimse kokunu soluyamaz !" dedi Mirhan ağa keskin çıkan sesiyle, genç kadın altında yaprak gibi titriyordu. Karısının bağımlısı olduğu kokusunu solumayı bırakıp dudaklarını dudaklarına bastırdı.
"Benden başka kimse seni öpemez!"
Karısının üstünde yükselerek, zarif parmaklarını kendi kalbine bastırdı. "Ve benden başka kimse sevemez seni kadın!"
Kadın gülümsedi onun sevdiği uysallığına devam etti. Adam karısına hayran hayran bakarken alnını alnına yasladı sakince.
*
+18 sahneler ve rahatsız edebilecek ögeler içermektedir.
Aşiret Birliği Serisi "1"
*