Bir kız çizin hayalinize. Saç rengi, göz rengi, ismi, boyu, kilosu, teni veyahut ırkı hiç mühim değil. Sadece bu kız hakkında şunu bilseniz kâfi. Bu kız uyuyamıyor. Hayır! Uykusu olmadığı için değil veya açlıktan degil. Onlar olsaydı elbet çözüm bulunurdu. Uykusuzuluğa hap, açlığa yemek. Ama işte sorun bu değil maalesef. Bu kız uyumaktan korkuyor. Evet. Uyuduktan sonra olabilecek felâketlerden, uyuduktan sonra göreceği rüyalardan korkuyor. O, uyuduktan sonra oluşabilecek felaketlerin ve görebileceği rüyaların gerçeklik payından korkuyor. O, gördüğü rüyaların gerçekleştiğine şahit olmuş, felaketlerin gelişini izlemiş ölümün o sıcak duygusunu tatmasına ramak kalmış ve en önemlisi de düşünme duygusunu yitirmiş bir kız . Tek sığınağı ailesinin ilk ve son hediyesi kolye olan bu kızın hayat öyküsüne var mısınız?