Marinette eline batan iğneyle elindeki ceketi yere attı. Parmağından akan kan ceketi mahvetsin istemiyordu. O ceket için saatlerdir uğraşıyordu. Marinette masasından birden ayağa kalkınca sandalyesi yere devrilmişti. Elini silmek için bir peçete bulurken sabrının son damlası da tükenmek üzereydi. Saatlerdir gelmesi gereken manken hala gelmemişti ve Marinette'in bitirmesi gereken daha bir sürü işi vardı. "Alya!" diye bağırdı sabırsızca. Alya hem onun arkadaşı hemde asistanıydı. Kahverengi saçlı kız kafasını kapıdan uzattı. "Tanrım Mari sen iyi misin?" "Bana bir peçete bul" durdu sesi olması gerekenden çok daha yüksek çıkmıştı. Ama bu elinde değildi. Zamanı yoktu ve lanet olası bir mankeni bir saattir bekliyordu. "Vazgeçtim Alya bana manken bul. Bana hemen bir manken bul. Kim olduğu umrumda değil." "Manken birazdan burada olacak Mari. Biraz sakın ol" "Olamam Alya! Zamanım yok! Sakin olmaya ayıracak zamanım yok. Altı üstü bir manken istiyorum. Adrien Agreste'i değil. Bana şu lanet olası mankeni bul" ~*~*~* Bir önceki hikayem Marichat dı aslında yine Marichat yazacaktım ama bölümler ilerledikçe hikayenin Adrienette'ye daha uygun olduğunu gördüm ama tabiki Marichat forever hikayenin bir parçasıTodos os Direitos Reservados