Terkedilmiş bir şehrin en kuytu köşesinde gibiydim. Kimsesiz ve yapayalnız. Oldum olası yalnızlığı severdim. Ama kendi yalnızlığımdan bile çok sevdiğim birisi vardı. O ise yarınımızın garantili olmadığı bir dünyada aptal bir hastalık yüzünden beni terketti. Daha beni bırakırken yüzündeki pişmanlığı görmüştüm. Geri dönecekti. Beni almaya gelecekti. Bekledim. Bekledim. Bekledim. Günlerce aylarca bekledim. Kimse yoktu. Hiç kimse... Sen benim kaderimsin dedi. Yalan söyledi. Ona en çok ihtiyacım olduğu zamanda beni ölüme itti. Herşeyden umudumu kestim. Sadece ölümü bekliyordum. Nasıl olduysa birden birisi çıkageldi. Ben senin umudunum der gibi bakıyordu. Bana umut olmuştu. Şimdiye kadar bir çok kişiyi sevmiştim. İlk aşkım değildi. Ama son olacaktı benim için. Biri ölümcül bir hastalığa yakalanan en sevdiği insan tarafından ihanete uğramış genç kız... Diğeri ise etrafında başarılı bir iş adamı olarak tanınan halbuki sadece intikam için yaşayan karanlık bir mafya... Peki ya bu ikisinin yolları kesişirse...