Tanıtım Deniz/Emek Ap. 12.43 Doğum günümde anne ve babamın yurt dışına gidecek olması beni bi yandan üzse de arkadaşlarımla birlikte takılacak olmam da beni sevindiriyordu. Annemi kapıya kadar takip ederken bir yandan da anlattığı uzun nasihatlerini dinliyorum veya gibi yapıyordum."Beni duyuyor musun Deniz?" Gözlerimi halıdan anneme çevirdim. Sessizliğime göz devirip tekrar konuşmaya başladı. "Alkol almak yok. Evi geldiğimde aynı istiyorum ve hergün beni ara." "Tamam anne merak etme." "Sana güveniyorum." 19.32 Haberleri kapatıp arkama yaslandım. Bu olamazdı dimi. Yurt dışında başlayan bi virüsden bahsediliyordu. Amerika bu virüsle uğraşıyormuş ve 3de 2si çoktan aylak denilen şeyden olmuştu bile. Hemen telefonu aldım ve annemi aradım. Cevap yok. Babamı aradım ama yine cevap yok. Odama gittim. Bir yandan ağlıyor bir yandan annemleri aramaya devam ediyordum. Emre/Işık Caddesi Üzerinde Bir Bankta 19.40 Elimdeki sıcak çorbayı üfleyerek yerken bir yandan da karşı restorantdaki televizyona bakıyordum. Sunucu saçma bir virüsü anlatıp bir daha yayın yapılmayacağını ve evlerinizden çıkmayın diyerek yayını bitirmişti. Restorantdaki herkes aceleyle kalkmış ve büyük ihtimalle evlerine gitmek için yola koyulmuşlardı. Bense bir evim olmadığından mi yoksa rahatlığımdan mı bilmem ama hala çorbamı yiyiyordum. Miray/Ordu 21.15 Rahatsızlıkla deri sandalyede kıpırdadım. Evrakları vermeme rağmen hala gelen giden olmamıştı. Babamdan sonra ilk defa bişeyler yapmak istiyordum ama bu cidden çok ciddiydi. Hala gidebilirim diye düşünürken evrakları verdiğim sarı kafalı sekreter yanıma gelip "Yüzbaşı sizi bekliyor hanımefendi." Derin bir şekilde tuttuğum nefesimi verdim ve ayağa kalktım. "Bi kahve daha ister misiniz?" Yarım saattir burdaydım ve yüzbaşının planlarını dinliyordum. Bunun saçmalık olduğunu düşündüm bir san