Çocukluk Aşkı | Hasal
  • Reads 77,419
  • Votes 2,694
  • Parts 28
  • Reads 77,419
  • Votes 2,694
  • Parts 28
Complete, First published Sep 17, 2016
Tuğçe Aksal'ın şu an yayımlamakta olduğu Veliahtlar hikayesindeki Hale ve Asal karakteri için yazılan ve içerisinde birbirinden bağımsız hayal etlerin bulunduğu bir fan kitabıdır.
    
    
    
    •İzin almadan, etiketlemeden ya da haber vermeden paylaşmayın, alıntı yapmayın.•
All Rights Reserved
Sign up to add Çocukluk Aşkı | Hasal to your library and receive updates
or
#126melek
Content Guidelines
You may also like
Karanlığın Gölgesindeki 'Ay' Parçası (DEVAM EDİYOR) by KalemineAsikKiz29
28 parts Ongoing
Siyah hareleri yeşillerime öylesine kilitlenmişti ki, gözleri sanki ruhumu boğazlıyor, görünmez oklar fırlatıyordu. Yutkunamadım, bakışlarına karşın güçlü durmaya çalıştım.Gözleri birer silah olsaydı beni burada, o saniyede öldürdürdü. "Karanlığa meydan okuyorsun ama ne garip ki aynı zamanda korkuyorsun! İnsan korktuğu şeye hangi cesaretle meydan okuyabilir!" Kelimeleri, ölümün nefesini üfleyerek ruhumu kamçıladı.Sinemde yatan çocuk sessizce ağladı, nefesim daraldı. Beni her seferinde zayıf noktamdan vuruyor akrebin zehrini hiç acımadan ruhuma akıtıyordu.Harelerinin perdesinin ardında gizlenen duygularını çözemesem de, o perdeden irislerine sızan zehiri görmüştüm. Anlamıştım, o gözler harfleri inletecek, sözcüklere ağır manalar yükleyerek o kılıcı bana duğrultacaktı. Gösterdiği yere baktım. "Bir elma ne kadar sağlam ve organik olursa olsun, çürük bir elmanın yanında kaldığı sürece onunla çürümeye ve onun gibi olmaya mahkumdur!" Kelimelerin arasına sıkıştırdığı anlamlar, harflere çığlık attırdı. Cümlelerin altında yatan iması, kalbime keskin tırnakları ile kesikler atmaya başladı.Yutkunamadım, sanki yutkunsam dudaklarımın arasında saklanan kelimeler, esved ruhlu adamın kelimelerine mahkum olacak ve acı çekeceklerdi..Bunu biliyorlardı ve dudaklarımın arasında saklamaya devam ettiler "Sende şunu unutma Keskiner! Karanlığın içinde bir damla bile ışık varsa, o karanlık o ışığın aydınlığında bir gün yok olacak. Çünkü ışığın yayılması ve büyümesi ne kadar yavaş olursa o kadar kuvvetli olur!" "Göreceğiz." dedi, boş bakan gözlerinin ardındaki duvarlarda saklı duygu, ruhumu tavana astı. Elmanın sağlam tarafına bıçağı sertçe sapladı ama sanki o bıçak elmaya değilde kalbime saplanmıştı. "Göreceğiz, doktor karanlığın kasveti, ruhuna buluştığı zaman bu söyledikleri
You may also like
Slide 1 of 10
Karanlığın Gölgesindeki 'Ay' Parçası (DEVAM EDİYOR) cover
KAYBOLUŞ  cover
Takıntı cover
BÜYÜK PATRON  cover
 SİYAH VE KARA ( TAMAMLANDI ✔️) cover
PİYANİST cover
Beyefendi /yarı texting/  cover
KİMSESİZLİĞİMİN KURTULUŞU  cover
KADER cover
Zemheri cover

Karanlığın Gölgesindeki 'Ay' Parçası (DEVAM EDİYOR)

28 parts Ongoing

Siyah hareleri yeşillerime öylesine kilitlenmişti ki, gözleri sanki ruhumu boğazlıyor, görünmez oklar fırlatıyordu. Yutkunamadım, bakışlarına karşın güçlü durmaya çalıştım.Gözleri birer silah olsaydı beni burada, o saniyede öldürdürdü. "Karanlığa meydan okuyorsun ama ne garip ki aynı zamanda korkuyorsun! İnsan korktuğu şeye hangi cesaretle meydan okuyabilir!" Kelimeleri, ölümün nefesini üfleyerek ruhumu kamçıladı.Sinemde yatan çocuk sessizce ağladı, nefesim daraldı. Beni her seferinde zayıf noktamdan vuruyor akrebin zehrini hiç acımadan ruhuma akıtıyordu.Harelerinin perdesinin ardında gizlenen duygularını çözemesem de, o perdeden irislerine sızan zehiri görmüştüm. Anlamıştım, o gözler harfleri inletecek, sözcüklere ağır manalar yükleyerek o kılıcı bana duğrultacaktı. Gösterdiği yere baktım. "Bir elma ne kadar sağlam ve organik olursa olsun, çürük bir elmanın yanında kaldığı sürece onunla çürümeye ve onun gibi olmaya mahkumdur!" Kelimelerin arasına sıkıştırdığı anlamlar, harflere çığlık attırdı. Cümlelerin altında yatan iması, kalbime keskin tırnakları ile kesikler atmaya başladı.Yutkunamadım, sanki yutkunsam dudaklarımın arasında saklanan kelimeler, esved ruhlu adamın kelimelerine mahkum olacak ve acı çekeceklerdi..Bunu biliyorlardı ve dudaklarımın arasında saklamaya devam ettiler "Sende şunu unutma Keskiner! Karanlığın içinde bir damla bile ışık varsa, o karanlık o ışığın aydınlığında bir gün yok olacak. Çünkü ışığın yayılması ve büyümesi ne kadar yavaş olursa o kadar kuvvetli olur!" "Göreceğiz." dedi, boş bakan gözlerinin ardındaki duvarlarda saklı duygu, ruhumu tavana astı. Elmanın sağlam tarafına bıçağı sertçe sapladı ama sanki o bıçak elmaya değilde kalbime saplanmıştı. "Göreceğiz, doktor karanlığın kasveti, ruhuna buluştığı zaman bu söyledikleri