GERİDE KALAN MEKTUPLAR (DÜZENLENİP BAŞTAN YAZILIYOR)
  • Reads 369
  • Votes 40
  • Parts 3
  • Reads 369
  • Votes 40
  • Parts 3
Ongoing, First published Sep 25, 2016
Hayat, ailesindeki her ferdini aynı kazada kaybeden biri için sizce nasıl olabilir? En kötüsü de ne bilir misiniz? Ya bu kazada o da o arabanın içindeyse ve tek sağ kalan oysa. 
      Hayatı zor da olsa yoluna koymuş ve geçmişi zihnindeki kara bir kutuya hapsetmiş birine hayatın her zaman bir oyunu vardır.
     Aniden kanser olduğunu öğrendiğinde tek dayanaklarından biri olan kişi de onu terk ettiğinde ne yaptı dersiniz? Peki ya artık kara kutuyu açma vakti geldiyse? Her şeyi kara kutuya koyduğu o  yere gitme vaktinin geldiğini hissediyorsa... 
     Peki ya bu sefer hayatın Aymira'yı mutlu edecek bir oyunu varsa? Peki ya ne kadar bu oyunun içinde olabilir?
    Aymira'nın hayatına seyirci olmaya ne dersiniz?
All Rights Reserved
Sign up to add GERİDE KALAN MEKTUPLAR (DÜZENLENİP BAŞTAN YAZILIYOR) to your library and receive updates
or
#559kanser
Content Guidelines
You may also like
AİDİYET - ADEN & DEVRİM by RuyamG
38 parts Complete
''Yıllardır beni görmeni bekliyorum.'' Bir eli çıplak sırtımdayken diğer eli bacağımı okşuyordu. Sıcak nefesi dudaklarıma vururken ifadesiz kalmak benim için çok zordu. İçimden yükselen duygularla ona teslim olmak istiyordum. ''Her zaman bir adım arkandaydım. Sadece bir kere... kafanı çevirseydin beni görürdün, Aden.'' Sesindeki muhtaçlık ona hiç yakışmıyordu. Herkes onun gücünden ve ne kadar yenilmez olduğundan bahsederken onun tek istediği bendim. Hem de yıllardır... Hislerini bilmediğimi ve onu görmediğimi düşünüyordu. Ne kadar yanıldığını ah bir bilse! ''Kokunu özledim.'' Kafası boynuma sokulurken bedenim istemsiz olarak titredi. Ben... daha önce bu hislerle hiç kuşatılmamıştım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu. ''Devrim...'' Anında işaret parmağıyla dudaklarımın üzerini örttü. ''Şhhh,'' ''Bugün benim sıram, Aden Özkan.'' Hem aklımı başımdan alıyor hem de konuşmama izin vermiyordu. ''Seni her gördüğümde yapmak istediğim ilk şey buydu.'' Sırtımdaki elini sıkılaştırırken bacağımdaki elini daireler çizerek belime çıkardı. ''Seni böyle kollarımın arasında sarmak istiyordum.'' Fısıldayarak, ''Sonsuza kadar.'' dedi. ''Devrim, ben...'' ''Bir kez daha sözümü kesersen Aden, seni susturma yöntemim dudaklarım olacak.'' Ne!? Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Kollarının sıcaklığıyla mayışan bedenim gerginleşti. ''Buna daha fazla dayanamıyorum. Sensizlik... beni mahvediyor.'' Sözleriyle darmadağın olmuş bir haldeydim. Onun olmak istiyordum. Bunu yapamazdım çünkü bizim ailelerimiz düşmandı! Devrim ne düşündüğümü anlamış olacak ki, ''Siktiğimin düşmanlığı umurumda bile değil, Aden.'' dedi. Oturduğum masaya heybetli bedeniyle yaklaştı. ''Ben Devrim Soypak, seni kendime alacağım.'' ''Öyle ya da böyle!'' ''Hazırlan Aden, çok yakında gelinim olacaksın.''
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
Dönüm Noktası ( 1 Mart İtibariyle Tüm Bölümler Düzeltilecektir.) cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL (Düzenleniyor) cover
Mafya                                     ( birinci kitap) cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
AİDİYET - ADEN & DEVRİM cover
BERDEL (+18) cover
Sabır Vaktine Esirdir / Texting cover

Lafügüzaf

18 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.