Karanlık. Bir kelime bile öylesine anlatıyor ki beni. Öylesine bulanmış öylesine bütünleşmişim ki siyahla. Anne ve babamın ölümünden sonra değişti hayatım. Doğum günleri kutlamam ben. Çünkü benim doğumum anne ve babamın ölümüne sebep oldu. Annem beni hayata getirdi ama yaşayan bir ölüden farksızım. 2 kez kaybettim ailemi ben. İçimde volkanlar patliyor, duman her yeri kaplıyor. Sanki doğum günüm ölüm günüm. Kaybettikçe ağladım. Agladıkça duygusuzlaştım. Duygusuzlastıkça karanlığa gömüldüm. Hani bazen nefes alamassınız ya. Ölürsünüz her saniye . Akan her saniye ölümünüzün habercisidir ya, öyle bir çıkmazdayım. Tutunacak tek bir dalım yok. Dışardan bakan ne kadar iyi bir yaşantım olduğunu düşünse de içimdekileri kimse anlayamaz. Anne ve babamı bir kez olsun görmek için neler vermezdim ki. Her gün bağırıp hakaret ettiğiniz annelerinize ben bir gün göriyim diye canımı veririm. Keşke babam bana hergün bağırıp hakaret etseydi ama varlığından bihaber olsaydım. Anne ve babanızın kıymetini bilin. Çünkü bazı çocuklar onları bir kere görme pahasına bile değil tek bir canlarını , yüz canlari olsa bile 100 ünüde vermeye hazırdırlar. Şimdi kalkın ve anne ve babanıza sarılın. Sarılmayan çocukların yerine de sarılın. Tek bir kez düşünün, onlar olmasaydı... Kokularını içinize çekin derince. Unutmayın ! onlar sizin yaşama sebepleriniz. Onlar sizin herşeyiniz...