Ben bir cadıyım ve bu hayatımın en korkunç gerçeği. Hayatım boyunca bu gerçekten, kendimden korktum çünkü ben bir canavardım, en azından kendimi buna inandırmıştım.
Bir gün annemden aldığım o garip mesajın, zaten yolunda olmayan hayatımı daha da rayından çıkaracağını bilemezdim. Geçmişin devasa pençeleri boğazıma sarıldığında tek yapabildiğim; kardeşimi de alıp varlığını yeni öğrendiğim amcalarıma sığınmak oldu. Cadıların, kurtların ve daha nice sihirli yaratıkların arasına karıştığımda bir daha eski hayatıma dönemeyeceğimi biliyordum. İşin garibiyse bu dünyayı bırakmak fikri bana hiç de cazip gelmiyordu.
Nefretin, öfkenin, hüznün, geçmişin ve aşkın bu tuhaf harmanıyla, hayatta kalma mücadelesinin arasına sıkıştığım hikayem o gün başlamıştı. Kardeşimin bir türlü bulamadığı o çantayla...
~
Argo ve küfür barındırmaktadır.
Işığını söndürecek gece, Ay'ın altında,
Ve yıldızlar gökteki tahtlarında
Bir kez daha parlayacaklar
Düzenin kutsallığı adına.
Halbuki, kayıp aydınlığın ruhları
Sonsuza dek yaşamında solunacak,
Bir ateşin kor alevi gibi
Yapışacak, bedeninin altına...
Tarih karanlık varlıkların arasındaki aydınlık tarafından yeniden yazılacak ve ışığı düzenin kutsallığı adına evrenin dört bir yanına dağılacak, zamanı geldiğinde geride yalnızca saf ruhlar kalacak...
Yalnızca hak edenler yaşamaya layıktır...
•••
Kitap kapağı Fantastiktutkunu'na aittir♡