Story cover for DERİN TEPE (#JustWriteIt) by EmirBilalSnmez
DERİN TEPE (#JustWriteIt)
  • WpView
    Reads 14,912
  • WpVote
    Votes 4,195
  • WpPart
    Parts 16
  • WpView
    Reads 14,912
  • WpVote
    Votes 4,195
  • WpPart
    Parts 16
Ongoing, First published Oct 07, 2016
Sabırlı ol yazılan senin kaderin...
      
      Kapınıza geldiğim o günü hatırladınız değil mi? Birbirinden habersiz gelişi güzel yaşanılan onca hayata, canından bezdi deyiminin tohumlarını bir an olsun durup düşünmeden hoyratça serptiğimiz o gün. Canlandı değil mi zihninizde? Çare diye sığındıkları yalanlara çaresizce birer, birer kurban edilen onca hayatın arasında öylece durup, gurur sandığımız kibrin karanlığından, gerçeğin baş döndüren aydınlığına çıkmaya cesaret edemediğimiz o gün. Düşündükçe yanıyor mu canınız? Yakmalı, yanmalı, yanıyor değil mi Fikret bey? Hiç bilmediğiniz gelininiz olarak, oğlunuz hakkında konuşmak için kapınıza geldiğim o günü, hiç unutmadınız değil mi? Zamanın ağır, ağır çürüttüğü bedeninizde, sulanmaya yüz tutmuş beyninizin asla unutamayacağı gün, gözümdeki yaşlara, ağzımda ki yeminlere aldırış etmeden. Beni yaka paça sokağa attığınız o gün olmalı değil mi? Yanılmıyorum değil mi? Eminim unutmadığınızdan, artık eminim kendinizi haklı görmekten vazgeçtiğinizden. Devin aynası kırılalı çok oldu değil mi Fikret bey. Kırılan aynanızın parçaları üzerinde yaşamaya mahkum olduğunuz onca acı dolu yılın tek bir günü, o gün konuşsaydık neler olabileceğini düşünmeden geçmedi değil mi? 
     İnsan kendi kaderini yazarmış. O gün ikimizin de eline almaya korktuğu o kalemi, benimle birlikte attığınız o sokaktan alıp, küçük bir sandığın kapağının açılmasıyla ortaya saçılan gerçeklerin aydınlığına sığınarak, ikimizin kaderini de yazmaya başlıyorum. Adım Aylin Sağlam ve okuyacağınız her şey yaşamlarımız boyunca kaçtığımız gerçekler.
All Rights Reserved
Sign up to add DERİN TEPE (#JustWriteIt) to your library and receive updates
or
#21justwriteit
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
İKİ AŞK BIR KADIN cover
SOYADINDA ZİNCİR cover
Sadist🔞 cover
5. seviye cover
ÂFİTAP cover
Crathall-taekook cover
MAHKUM cover
KALBİMDEKİ SÜVEYDA cover
TERAZİ  (TAMAMLANDI) cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

56 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.