Siz hiç isyanlarınızı içinize gömdünüz mü? Ya da ağlama sebebiniz olan kucaklara sığınmak istediniz mi? Ben istedim... Karanlıktan korkan ben bir gece karanlığa mahkum kaldım kendi isteğimle. Ne odamda yanan ışık ne de kalbimdeki umut ışığı beni aydınlatabildi... Ben o gece içimdeki küçük kızı gömdüm hiç açılmayacak karanlık kuytu mezarlara çünkü her umudun her gülümsemenin sonu daha büyük yaralardan geçti. Ben yoruldum gerçekten yoruldum. O yüzden şimdi beni öldür çünkü sana bildiğim her şeyi anlattım.Benden istediklerin benim bildiklerim değil! Yalvarırım öldür benim yapamadığımı yap beni bu halimden kurtar ben yoruldum gerçekten yoruldum sadece nefes almaktan yoruldum... ......... - Onu evime götür Cihan.Bakalım doğru mu söylüyor öğrenelim. ...... - Yeter artık kimsin sen? Tanımıyorum seni ve şirketini. Tüm bildiklerimi anlattım sana. Daha ne istiyorsun benden? - Andrey Umanoğlu.Umarım bu isim seni tatmin etmiştir.Ben bitti diyene kadar burda benimle beraber kalacaksın şimdi git ve dinlen (ruhum)... Umudunu o gece kör kuyulara atan Asya ne ile karşılacağını bilmeden kendisine uzatılan o ele hayır diyemedi. Elin sahibi yabancı ve ürkütücüydü onun için fakat gözlerinde gördüğü o tanıdıklık hissine kapılmaktan başka çaresi yoktu" O depoda yardım eli uzattığı ela gözlü ruh aynasını asla bırakamayacağını bilseydi o yardım elini uzatır mıydı Uraz?O güvensiz ela bakışlardan kurtulamayacaktı" Bunu o depoda değil de kaybetmek üzere olduğu hastane koridorunda farkedecekti. Aslında yüreğini susturmaktan vazgeçecekti... ASYA DEMİR & ANDREY URAZ UMANOĞLU NOT:Tamamen kurgudur.
4 parts