O bahar gibi kokusunu doya doya içime çekerken, sanki kırılmış bütün kemiklerim, Kaldırım kenarlarına atılmış yüreğim, ona sarılıp ağlayan gözlerimden süzülen yaşlar dansa eşlik eder gibiydi. Son kez kulağına seni seviyorum dedim. sanki Son kez sarıldığım fındığım'ın yüzünü okşamak, ateşler içerisinde yanan bir kalbi zemzem suyunda yıkamak gibi ferah bir duyguydu. Ama bu sondu. Ellerimi yüzünden indirip yürümeye başladı. Kaldırıma otura kaldım. içimde tarifi olmayan iki duygu. Sanki çölde bir serapti yanılttı gibi. Sanki çölde bir vaha'ydı yüzümdeki yaşları yüreğimdeki sevgiyi yeşertti.