"Gitme." Dizlerinin üstüne çöktü. Duyabileceğim bir ses tonuyla konuşmasına devam etti. "Yalvarırım gitme. Biraz daha izin ver seni görmeme." Sesindeki acıyı anlamayacak tek bir varlık yoktu eminim. Ama bu şekilde olmazdı. Hasta olacaktı böyle durmaya devam ederse. Sırılsıklam olmuştu. Bu yüzden ağzımdan tek bir kelime çıktı. "Git." Fısıltıdan ibaret olsa da kasılan yüzünden anladığından emindim. İkimiz için de olan bu zor duruma bir son vermek istercesine balkonun kapısını araladım içeriye bir adım attım. Tam girip bakışlarımızdaki zincirleri gözlerimden olma pahasına koparacakken; "Köpekler gibi pişmanım. Görmüyor musun halimi? Yalvarırım izin ver bana. Deliler gibi aşığım ben sana. Senden başkası asla olamaz." diye avaz avaz bağıran pişmanlık dolu sesini işitmemle olduğum yerde mıhlanmışçasına donup kaldım bir süre. ✴ "Git." "Lanet olsun bana." diye bağırdı bir anda. Olduğum yerde sıçradım bu ani bağırmasıyla. Ona doğru döndüm. "Artık hayalinin bile tahammülü yok bana. O da beni kovuyor." derken sinirle ayağa kalktı. ✴ -02.01.2017-