Eyvah Hamileyim
  • مقروء 157,344
  • صوت 3,813
  • أجزاء 18
  • مقروء 157,344
  • صوت 3,813
  • أجزاء 18
مستمرة، تم نشرها في أكتـ ٢٣, ٢٠١٦
Bir oyunla hayatları birleşti Çağla ile Baran'ın.Çağla Gürpınar. Hayatının baharında sevdiği adam tarafından aldatılmış hemde o adam için ailesine rest cekmisti. Şimdi gidecek bir yeri bile yoktu. Cebinde beş parası yoktu. Ne yapacaktı ki yoldan geçen bir hayirseverden yardım mı isteyecekti? Yolda sallana sallana yürüyordu. Ayrılık acısı onda ters tepmisti. Saçma sapan kahkahalar atıyor ,kendi kendine konuşuyordu. Topuklu ayakkabıları yüzünden sendelemisti ki bir omuza tutundu. Başını sol tarafa çevirdi ve tanımadık bir yüz çehresiyle karşılaştı.
"Sana yardım edebilirim. Ama bir sartim var?"dedi tanımadığı adam.
Çağla kaşlarını çatarak şaşırmış bir şekilde "Ne?"diyebildi. 
"Benimle evlen "
-----------------------------
جميع الحقوق محفوظة
قم بالتسجيل كي تُضيف Eyvah Hamileyim إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
or
#273oyun
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
GECENİN İZİ بقلم hisssizyazar
40 جزء undefined أجزاء مستمرة
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....