Belki de bu hayatta gül gibi sevmek lazım değildi insana... Sevdikçe dikenlerinin batması iyi değildi. Sevdikçe acı vermek de öyle, peki ya sarmaşık gibi bir nasıl olurdu. Yüzsüzlük gibi görünse de asıl adı aşk olurdu. Sıkı sıkı sarardı seni. Ne bırakırdı, ne üzerdi.
Ne olursa olsun neşeli ve pozitif olan bir kız.
Ne olduğu belli olmayan, dışarıdan bir öyle bir böyle görünen genç iyi bir patron.
Birlikte nasıl olabileceğini düşünün. Ne hayal olurdu ama... aması bu benim hayal gücüm ve bununla ilgili bir sürü kurgum var.
Yıllar önce evlat edinilmiş ve bunu çok sonradan öğrenen edebiyat öğretmeni Ekin Susmaz. Kimsesiz olduğunu düşündüğü bir şehit çocuğun koruyucu annesi olur. Evine aldığı çocuğun 6.yaş gününde birden babası çıkagelir...