1 part Ongoing Bazen, kendi sorduğumuz sorulara cevap bulamayız. Saatlerimizi belki günlerimizi bu cevapları düşünmek için ayırırız. İşte böyle soruların cevapları her zaman basit olur, cevaplar gözümüzün önünde ama biz göremeyiz.
Bazen, kendi içimizde gizlidir, bazende karşımızdaki insanın hareketlerinde, bize ne kadar anlamsız ve karmaşık gelse de.
Bize verilen cevaplara beynimizle değilde kalbimizle bakmamız ve görmemiz gerekir. Kalbimizle karar vermemiz gerekir, yapmayı düşündüğümüz hareketlere. Tamda böyle karmaşık zamanlarda çıkar karşımıza cevaplar, ya da cevaplarımızı bulacağımız insan. O adamın sözlerinde değilde belkide yaptığı hareketler sorularımızı cevaplar çoğu zaman.
Pek Aden'in baktığı bu adam, içinde kopan fırtınaları dindirebilecek cevabı verebilecek mi?
Bu adam hem sakin bir liman aynı zamanda fırtınanın gözüydü.
Aden belkide hiçbir zaman emin olamayacaktı bu limanda huzur mu bulacak yoksa fırtınada kaybolup gidecek mi?
Tam da bu belirsizlik korkutuyordu onu ya da aradığı şey belirsizlik miydi? Kim bilebilir?