Ayak sesleri yaklaşmaya başlamıştı en sonunda kapıyı açınca göz göze ve karşı karşıya gelmiştik. Etrafa sert ifadesiyle bakıp kapıyı usulca örttü ama kapıda büyük ihtimalle bir sorun vardı ki tam oturmuyordu. "şey merhaba" diyerek bir eliyle kafasını kaşıyarak yanıma gelmişti. "Merhaba" diyerek elimi uzattım. "ismim Zeynep" belinde olan elini bana uzatarak "Anıl" dedi. El sıkışınca ister istemez bakışlarımın parmaklarına gitmişti ve yüzüğünün olmadığını gömüştüm. Etrafa tekrar bakmıştı. "tek mi yaşıyordunuz" dedi. Sorduğu soruyu anlamamıştım. Bakışımda da bu ifade yatıyordu. "Pardon anlayamadım" dedim. "çok pardon sormadım sayın" dedi. Bir ev sahibi bunu neden sorardı ki? "kirası ne kadar" dedim. "siz ne kadar derseniz o kadar olsun" dedi. Ayaküstü bana mı yürüyor soruları aklıma gelmeye başlamıştı. Bakışlarımı evdeki eşyalara çevirerek onunla ilgilenmediğimi görmesini istiyordum. Tekrar "tek olacağım bir sorun olur mu?" dedi hafif bir gülümsemeyle. Benimle dalga falan mı geçiyordu, anlamamıştım. Sinirli bakışlarımı gözüne dikip kendimi tutamayarak tokat atmıştım. "sen kendini ne sanıyorsun ya?" dedim. Tokatı bayağı hızlı atmış olmalıyım ki yanağını acı içerisinde tutuyordu bıraktığında da kızardığını görmüştüm. "pardon yanlış anladınız galiba" dedi. Tekrar elini çenesine götürerek. "ne yanlış anlayacağım ya, sizi şikâyet edeceğim" dedim. Gözleri büyüdü ve ağzını hayretle açarak "ben sadece bu evi kiralamak istemiştim bir şey demedim" dedi. Evi mi kiralamak istemişti? "ev sahibi siz değil misiniz?" dedim. "Hayır, sizsiniz diye sormuştum bende" diyince. Bir evde iki kiracı adayının olduğunu fark etmiştik biz birbirimize bakışımızı sürdürürken kapı yavaşça açıldı ve içeriye iki tane bavulu olan ve el ele tutuşarak giren bir çift görmüştük. Nasıl yani bir hAll Rights Reserved