Gölgelerin arasından bir melek misali süzülerek yanıma geldi. Öyle ki sıcak ve bende intihar etme isteği uyandıran nefesini ensemde hissediyorum. İçim pır pırdı. Midemde tepişen filleri görmezden gelmeyi denedim. Tanrı aşkına o arkamdayken nasıl midemdeki o rahatsız edici şeyi yok sayabilirdim ki... Derin bir nefes aldı. Ve miladım olacak o altın vuruşunu yaptı. " Ölüm sana bu kadar yakınken ölümden kaçmak ne kadar akıllıca, " Her kelimeyle beraber enseme gelen dudakları ve erkeksi sesi beni başka dünyalara götürmüştü. Ne ara bu kadar basit kız olmuştum? Şuan ona dönüp tokat atmalıydım sırf bana değen dudakları yüzünden de olsa. Namus bekçisi büyük rahibe ben onun yanında tıpkı bir fahişe gibi davranıyordum. Düşündükçe aklım başıma geldi. Düşündükçe beynim devreye girdi, hırslandım... Daha önemlisi bir intikamım olduğunu bunu az daha bu herif yüzünden bozacağım aklıma geldi. Sanırım en başından yapmam gereken şeyi yapmaya hazırdım. ' Karanlığın zaafı aynı zamanda en büyük düşmanıydı Aydınlık.' Aşk mı? Arzu mu? İntikam mı ?All Rights Reserved
1 part