Kafasına diktiği kadehi hızla masaya bıraktı. Çıkan tok sesle birkaç baş ona çevrilmişti. Umursamadı. Bedenine binlerce lanet yollansa dahi umursamayacaktı. O artık bitmişti. Her şey avucunda un ufak olmuş, geriye kalan tozları elinde tutmaya çalışmış ama başaramamıştı. Başını ellerinin arasına aldı ve hırsla soludu. Siniri en çok kendisineydi, sonra ise arkadaşı bellediği adama. Onun geri çekilmesini bekliyormuş gibi, hemen ileri atılmıştı. Yıllarca masasına oturttuğu, dert ortağı olduğu, sırdaşı olduğu adam ona ihanetlerin en büyüğünü etmişti. Yaptığı hataları yüzüne vurmakla kalmamış, hatasını daha da yüzüne vuracak son noktayı koymuştu. Yıllardır aşık olduğu kadına en kötü anında yaklaşmış ve onu kandırmıştı. Yarın düğünleri olacaktı.