Beni oradan duyan her kimse, dikkatle buraya odaklanmasını istiyorum. Çünkü size gerçekten içimi anlatacağım. Kimseye anlatmadıklarımı, size anlatacağım. Sizlere.
Bir adamın duygularına yaklaşmak. Hiç tanımadığınız, görmediğiniz bir adamın.
Belki de size çok yakın olan bir adamın. O adamın duygularını anlatacağım.
İnsanlar içimi görmediler, bana asla inanmadılar. Size gerçekten sevdiğimi anlatacağım.
Sizi tanımıyorum, hakkınızda hiçbir bilgiye sahip değilim, ama bu kağıtları birleştirip, size her şeyimi anlatacağım.
Nasıl canımın yandığını, nasıl parçalandığımı...
Bir, kadını seviyorum. Belki kalbi asla bana ait olmamış olan...
Ve her gün ilk sigaramı içiyorum, tertemiz ciğerlerime kapkara dolan.
Sanırım bu defa kendimi çok kötü kandırdım. Belim kırıldı. Sırtımı yere getirdi kadın.
Keşke belimi kırıp, düşlerimi döküp giden kadınlar olmasaydı da, ağzımı burnumu kırıp dişlerimi döken erkekler olsaydı. Bir kadından sonra kendini uzun zaman toparlayamazsın. Ama bir erkeğin darbesinden sıyrılmak kolaydır.
Her neyse, umarım beni dinlemekten vazgeçmezsiniz.
*Düzenlendi*
Evden kaçmış, sokakta yaşayan bir hırsız...
Peki bu hırsızın ailesi gerçek ailesi değilde üveyse,
Doğumda karışmışsa...
....
Önümde oturduğu yerde alttan alttan bana bakıyordu.
"Bana niye öyle bakıyorsun?"
"Nasıl bakıyorum?" Gözlerimin içine baktı, yanakları kızardı.
Düşündüm ciddiyetle bir kaç saniye.
"Şey gibi.."
"Ne gibi?" Yanakları daha da kızardı. Utanmıştı ama cevabımı hevesle bekliyordu.
"Enik gibi."
Bir kaç saniye sessizlik oldu.
" Öf Seren ya! Bütün hevesimin içine ettin!" Sinirle ofladı.
Kahkaha attım.
*Kapak Pinterestten alınmıştır.*