Bir Devrim ile Destanın hikayesi bu. Devrim; dünyanın zengin iş adamlarından bir tanesi ve büyük bir tefeci mafyanın başı. Babası Alkan Beyden kendine kalan karanlığın bir parçası. Bir anda eskiler gün yüzüne çıkar ve Alkan Bey bunun peşini bırakacak değildir. Peki Devrim babasının eskiden kalan bu husumetini devam ettirebilecek midir? Destan; trajik bir trafik kazasında ailesini yitiren bir kız. Ailesinden kendine tek kalan kişi olan kardeşine bakmakla yükümlü ve hayatın ona verdikleriyle yetinen biri. Kaderi onu doğup büyüdüğü Eskişehir hayatından belli sebeplerden dolayı İstanbul hayatına sürükler. Peki Destanı İstanbul da ne gibi zorluklar beklemektedir? Gelin bunu hep birlikte yaşayarak öğrenelim. Destan: Ben hiçbir zaman fazlasını istemedim bu hayattan, onun bana verdikleri ile yetindim hep. Ama bu hayatımdan beni kurtaracak bir prens bekliyorum sadece. Mutlu son değil, MUTLU SONSUZ olsun istiyorum... Devrim: Kaç yaşındasın sen? 5 mi? Masallarda anlatılan mutlu sonlarda kalmışsın sen. Uyan artık! Mutlu son diye bir şey yoktur. Burası gerçek dünya, senin ütopik dünyandaki gibi sonsuza dek mutluluk yaşanmaz burada...