İnsanlar konuşmayı öğrendikten sonra yalan söylemeyi öğrenirlerdi. Eğer kimse konuşamasaydı belki de yalanlar olmazdı. Çünkü gözler yalan söylemezdi.
Hira, babasının aldığı evlilik kararıyla yaşamına dair şaşırtıcı, belki de yaralayıcı tesadüflerin ilkiyle karşılaşır. Bu haber, geçmişin tozlu sayfalarında kalmış ve cevaplandırılmayı beklerken unutulmuş birçok sorunun da gün yüzüne çıkmasını sağlar. Bu yeni aile ile hayatına giren kardeşlerini kabullenmek hiç de kolay olmayacaktır çünkü bu bağı kabul etmek, büyük fedakârlıklar gerektirir. İncinmiş kalplerin kabuk bağlamış yaraları, kaderin acımasızca kurguladığı kesişimlerle tekrar kanamaya başlar. Tutunmaya çalıştığı tüm dalların teker teker kırılmasının ardından, Hira için güvenli tek liman, çocukluğunda kendine ördüğü duvarların ardıdır. Ancak bu kez kaçmak, incinmemek için yeterli değildir, gerçekler kendini göstermeye çoktan karar vermiştir.
Ona ulaşabilmek için okyanuslar geçmem gerekirken, boğulmadan gözlerine nasıl bakabilirim?
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.