GALAKSİ I
  • LETTURE 940
  • Voti 26
  • Parti 1
  • LETTURE 940
  • Voti 26
  • Parti 1
In corso, pubblicata il nov 18, 2016
Hayatlarının belki de en büyük sırrını öğrenen insanlar, ne hissetiklerini, ne yapacaklarını bilmiyordu. Aralarından biri bu sırrın kaynağına doğru adım atmışken, o an o da sanki dalga geçermişcesine yok olmuştu.

On dakika önce, sadece emir kulu olan Kenan Kaya, gerekeni yapmak için söylenilen yere gelmiş, işini bitirdikten sonraysa hiç kimsenin beklemediği bir şey yapmıştı. Bir kaç saat sonra tüm haber kanalları ve sitelerinde yazılacak olan şeyi şuan hayatları altüst olmuş insanlar canlı canlı izliyordu. 

O gün o meydanda çığlıklar dinmek bilmemişti. Kimileri birbirine sarılarak gördükleri şeyden kaçmaya çalışırken, kimileriyse hayatlarını tamamen değiştiren  kişiye odaklanmış, sanki hala bir şey öğrenebilirlermiş gibi gözlerini ondan ayırmıyorlardı. Ama artık geç olduğunun herkes farkındaydı.

Kenan Kaya kendini patlatmıştı.

O gün o ateşin içine merhamet, vicdan ve insanlık atılmıştı.


•Tüm hakları saklıdır•
Tutti i diritti riservati
Tabella dei contenuti

1 parte

Iscriviti per aggiungere GALAKSİ I alla tua libreria e ricevere aggiornamenti
oppure
#41galaksi
Linee guida sui contenuti
Potrebbe anche piacerti
ADEL di KbraKii
27 parti In corso
Telefon dört beş defa çaldı. Acmayacağını düşünüp kapatacakken telefonu açtı ve hemen ardından sesi duyuldu. "Ne oldu?" Sesi yeni uyandığını belli edercesine boğuk geliyordu ama sesindeki endişe de farkediliyordu. "Kusura bakma uyandırdım seni." "Ağlıyor musun sen?'' Telefonun arkasından hışırtılar gelmeye başladı. Galiba yataktan doğrulmuştu. Hıçkırdım. "Biriyle konuşmaya o kadar ihtiyacım var ki." " Ne oldu, niye ağlıyorsun? " "kusura bakma." " Rahatsız etmiyorsun beni bebeğim." Ardından tekrar konuştu. "Hadi bana neden ağladığını söyle." Sesi çok yumuşak geliyordu. Yeniden hıçkırdım. "kendimi çok kötü hissediyorum." "Neden... Neden kötü hissediyorsun güzelim hadi söyle. Benimle böyle yumuşak bir tonda konuşmaya devam ederse daha çok ağlayacakmış gibi hissediyordum. "Kabus g-gördüm ." Ve yine hıçkırdım. Derin bir nefes verfiğini hissettim ardından sesini duydum. "Şşşt ağlama bebeğim tamam. Sadece bir kabus geçti." " A-ama ben annemle babamı gördüm." Verecek bir cevap bulamamış olacak ki konuşmadı. İçimi çeke çeke ağlamaya devam ettim . Böyle ağlamam onu daha da gerdi bunu onu görmesem de hissettim. "Yavruma tamam. Öyle ağlama tamam güzelim geçti. " Sesi artık ne yapacağını bilmiyormuş gibi çıkıyordu. "Onları... çok özledim." "Biliyorum çok özledin biliyorum ama böyle ağlarsan ben mantıklı düşünmem tamam mı? Ağlama." Kendimi tutmaya çalıştım ve oda bunu fark etti. "Sakin ol, derin derin nefes al . " Dediği gibi yapıp nefes almaya başladım . Sakinleşmeye başladığımı hissediyordum. "Aferin güzelime." ___________________________________________ Uyarı: Bu kitap, şiddet, travmatik deneyimler +18 unsurlar küfürlü konuşmalar veya diğer duygusal olarak zorlayıcı ögeler içerebilir. okurların her biri için farklı bir etki yaratabilir. İçeriğin, gençlerin ve yetişkinlerin duy
GECENİN İZİ di hisssizyazar
45 parti In corso
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Potrebbe anche piacerti
Slide 1 of 10
otuz beş| yarı texting cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
TEK GECE (TAMAMLANDI) cover
 (Liyan) Gerçek Aile DÜZENLENECEKTİR  cover
ADEL cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
Mafya'nın ki cover
MAZHAROĞULLARI cover
GÖNÜL KİRASI  cover
GECENİN İZİ cover

otuz beş| yarı texting

34 parti In corso

"Aranızdan biri benim için çok önemli." Şarkı biter bitmez söylediği şey sabırsızca yerimde kıpırdanmama sebep oldu. Gözleri direkt olarak benim üzerime düştüğünde çevremdeki hayranlarının telefonlarını çıkarıp beni çekmeye başladıklarını hissedebiliyordum. "Sadece Otuz Beş değil tüm albümlerim onun sayesinde, ona yazıldı." İstemsizce tebessüm ettim. Tebessümümü gördüğü an o da kocaman gülümsedi. "İyi ki benimlesin birtanem. Nice senelerimiz olsun." O an kendime bir söz verdim. Ne olursa olsun bu adamı bırakmayacaktım.