Konusu tamamen yazara aittir hiç bir yerden esinlenme olmamıştır. Bu isimde ve konuda başka kitap olursa şikayet edilecektir. Tüm hakları saklıdır.
"Neden kelebek biliyormusun? Çünkü kelebekler en aptal canlıdır. Tıpkı senin gibi." kaşlarımı çattım. Cidden bu yüzden mi? Romansı bir havası yok mu yani?
"Bilir misin? Kelebeklerin bir günlük ömürleri vardır. O bir günlük ömürlerine rağmen aptal gibi hala bir şey yapmaya çalışırlar, kimisi yuva kurar, kimisi polen toplar. kimisiyse aynı senin gibi, aynı aptal gibi uçurumun kenarında dolanmaya başlar." bedenim yay gibi gerilmişti. Uçurum... Bu oydu.
"Tek bir gün. Sadece tek bir günlük şansları var. Ama aptal kelebekler o sayılı saatlerini uçurumun kenarında uçuşmaya harcarlar. Düşme ihtimallarine rağmen. Ya sert bir rüzgar onları alıp uçurumdan aşağıya sürüklerse? Bu ihtimali göz ardı ederek uçurumun kenarında dolaşırlar. Tek güne rağmen. Sen de öylesin Kelebek. Sayılı günlerine rağmen uçurumun kenarında dolaşıyorsun, bir gün gideceğini unutarak hayatıma sokuluyorsun, bizim tayfadan biri oluyorsun." nefesini düzene sokarak deavm etti. "Tüm bunları bir gün gideceğini unutarak yapıyorsun hemde.." Önümden çekilerek kapıya doğru adımladı ve kapıyı açmadan önce "Hep iki seçenek vardır Kelebek. Ya kelebek ömrünü bitirirde ölür uçurum yanlız kalır, ya da..."
"Ya da?" diye mırıldandım. Kapıdan çıkmadan önce söylediği son söz . "Ya da... uçurum kelebeğin sonu olur." olmuştu
|| Mardin'den Kaçış Serisi: I ||
* Kurgu ve isimler değiştirildi.
"Bazen evler, dört duvar olmaz."
Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı.
Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküyordu ama bunu kabul edecek kadar cesareti yoktu.
Çünkü karşısında gördüğü küçücük kızı hayatına alırsa onun tüm masumiyetini, içinde sönmeyen ateşle yakacaktı.
* Cinsel içerikli sahneler vardır.
*Kapak tasarım şahsıma aittir *