Darulelhan'in (Konservatuvarin) alaturka kısmında ud eğitimi alan Neriman, mensup olmakla iftihar ettigi Doğu kültürünü çok seven babasi Faiz bey'le on beş yaşından beri Fatih semtinde oturmaktadir. Yine bu semtte tanıştığı babasina cok benzeyen ve Darulelhanda kemençe eğitimi alan şinasi ile yedi yıldır nisanlidir. bütün mahalle tahammül sınırlarını zorlayan bu nişanlılık ilişkisinin evlilikle bitmesini beklemektedir. Ancak Neriman'in Darulelhanda tanistigi macit onun icinde yer etmis batılı bir hayat yasama isteğini uyandirir. neriman beyoglunda harbiyede yaşanan ışıltılı hayat tarzina imrenerek yaşadığı muhitten, evlerinden, babasindan, şinasiden ve hatta doguyu temsil ettiğini dusundugu kendisinden bile nefret etmeye başlar. Tramvay yoluyla birbirine baglanan ama birbiriyle bagdasmasi mümkün olmayan iki semt fatih ve harbiye ayni cografyada yaşanan bir kültür ve zihin geriliminin cepheleridir. turk edebiyatinin en ürkek kalemi Peyami Safa televizyon dizilerine de konu olan Fatih-Harbiye romaninda toplumumuzun yaşadığı asrilesme(çağdaşlaşma) sancilarina eşyalar, şahıslar, kurumlar ve mekanlar uzerinden ayna tutmaktadir.