Hissizliğin doruğunda kalmıştı yaşam. Acının serzenişlerine sığınmıştı. Yüreğin lâl kesilişi en çokta kaderin kederineydi, arada kalmışlığınaydı. Sustu alem, tükendi ruh. Bitti beden, yas tutuldu ezelden.. Yaktı geçti hisler, canhıraş kesildi benlikler... Bir kadının yüreği târumar... Bir kadının hiçliği aşikâr... Umudu tükenmiş bir kadının umudu olmaya kendini adamış bir adam "Behzat Bahramoğlu." Acılar, acıyı söker mi dersiniz? Yeniden doğuş ve aşka güzel bir yolculuk... "Aşk ezele kadar, acı kedere bakar..."