En basit kelimelerin bile altında yatan bin bir çeşit anlamı vardı ve her anlam yürekte tarif edilmez bir yük bırakırdı. Sözcükler bâzı günleri çağırır hatıraların yamacına. Kaybedişleri rüzgar tek bir ıslıkla anlatır, insan kelime bulamaz bâzı acılara sadece bağırır. Yada bağırmaya sığdıramaz acısını sadece susar. Hayata ne bağlar insanı? Ya umut? Ya korku? Bir balkonun kıyısına geldiğinde atlamak için, elleri titrercesine parmaklıkları tutmasını sağlayan şey nedir? ...Bu hikaye küllerine kadar yanan sözcüklerin var olma umuduyla yazılıyor. Geceleri aya vuran her güneş ışığı için, Dünya'da hâla iyi kalpli insanlar olduğu için. Bir zamanlar yaşadığını sandığım ölü bir çoban yıldızına itafhen, seni son anlatışım insanlara...