Sahi neydi sevmek...Göz göre,göre yüreğini uçuruma atmak mı? Yoksa özgür kalmış kuşlar gibi havada süzülmek mi?
Artık herşey sona yaklaşıyordu.Benim için ne aşk olabilirdi nede sevgi...Herşey den ümidini kesmiş zavallının ta kendisiyim,ne acı değil mi? Zifiri karanlık içindeki sokak lambam ise çoktan sönüp gitmişti,aynı ben gibi.Artık beklediğim tek şey ölümdü.Kaçış yolu olarak bunu kafamda kurmuştum belki de.Çok iyi bilirim gece yatarken gerçeklesmiyecek hayaller kurmayı yada bir daha asla piyano çalamayacağımı.Beni rahatlatan tek şey o tuşlardan çıkan muhteşem seslerdi.Beni başka diyarlara götüren,bana sonsuzluğu gösteren o müthiş sesler... Herşeyin geride kaldığını çokta iyi biliyordum,ilk başlarda bunu kabullenmek istemesemde bu gerçekler beni kara delik gibi içine sürüklüyordu.
Artık istesemde istemesemde eski ben değilim,ama ya beni baştan yaratıcak bir el uzanırsa, labirentli yolun çıkışına ulaştıracak birisi,sahiden varmıdır beni kollayacak,gözetleyecek olan bir gökyüzü...
🌌🌌