Yasemin Kokusu
  • Reads 442,890
  • Votes 26,979
  • Parts 59
  • Reads 442,890
  • Votes 26,979
  • Parts 59
Complete, First published Dec 03, 2016
Hep onu sevdim.

Ama kabul etmem gereken tek gerçek vardı; Aras başkasının vahasıydı. Onda hüküm süren, onda çiçek açacak olan başkasıydı. Aras bana çiçek açtıramazdı, Aras ruhumun çölünü yeşile bürümekten uzaktı. Çünkü o bütün suyunu, tüm havasını tek bir çiçeğe heba etmişti. İşte bu onun için direnen yanlarımı bile kana buluyordu. Ummak samanlıkta iğne aramaktan farksızdı. Aras Yasemin'i asla unutamayacaktı. Yasemin onun topraklarında açmış tek çiçekti ve daima öyle kalacaktı.

Ama onu sevdim. 

O ise başkasını sevdi. Ölüm onları ayırsa bile sonsuza kadar da onu sevecekti. Çünkü ölüm sevdiklerimizden ayırıyordu bizi belki, ama sevgilerimizden koparamıyordu. Ve bazen kendi kalbiniz de dahil olmak üzere hisseden her şeyi ellerinizle parçalama arzusuna kapılıyordunuz. Bazen her şeyi yok etmek istiyordunuz, bir tek onun dışında. Yalnız o hariç.

Ben onu çok sevdim! 

Birini çok sevdiğiniz zaman, birini kendinizden geçecek kadar çok sevdiğiniz zaman bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmazdı. Olamazdı. Adı aşk olan bir yaranız varsa daima kanardı. Durmazdı.

"Bazı yaralar ömrümüze nakış gibi işlenmiştir." dedim yavaşça. "Onlar ne yaparsak yapalım hep aynı yerdedir." 

Aras benim ömrümün tek nakışıydı. O benim hep aynı yerde kalacak yaramdı.
                                                                                       ***
Bu hikayedeki tüm kişi ve olaylar hayal ürünüdür. Fakat bu hikayedeki bütün acılar ve gözyaşları gerçektir.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Yasemin Kokusu to your library and receive updates
or
#213hüzün
Content Guidelines
You may also like
Kuğu Ve Çakal-Tehlikeli Kadınlar Serisi I|Tamamlandı. by karmasehrinbaby
23 parts Complete
"Sana yalvarmayacağım." "Ruhun çoktan dizlerinin üstünde yalvarıyor,"deyip bıçağın sivri ucunu göğüs kafesine değdirdi. Bıçağın parlak yüzeyine yansıyan yüz ifadesine bakarken gözlerindeki şeytan ona göz kırptı. Kadının çığlığını umursamadan bıçağı derin bir kesik açma amacıyla göğüs kafesine geçirdi. Neşter misali kullandığı bıçakla kalbe zarar vermeyecek bir şekilde etrafa kesikler atarken kadının çığlığı durmuş ağzından çıkan kanında boğulmuştu. Bedenden süzülüp etrafa akan kan beyaz karların üstünde izler bırakırken bıçağı etten ayırdı ve hiçbir tiksinme belirtisi göstermeden et parçasını alıp yan tarafa bıraktı. Gözlerinin önüne serilen göğüs kafesini kırmak için eline büyük bir taşı alıp üst üste darbeler vurdu. Saniyeler içinde kırılan kemiklerle taşı bıraktı. Akışkan kan ruhunun açlığını duyururken parmak uçlarıyla atmayı bırakan kalbe dokundu. Yüzünde zevkin mimikleri dolaşırken çıplak eline bulaşan kana aldırmadan boşta ki eline bıçağını yeniden aldı. Kalbi çıkarmak için etrafındaki şeyleri kesmeye başladı. Elbisesine ve kollarına bulaşan kanlar kurumaya yüz tutarken bedenin içinden yayılan sıcak hava buhar olarak gökyüzüne süzülüyordu. "Bir canavar sadece kalbin varlığıyla yetinir. Bir canavarın ruhunu sadece kanla doyurabilirsin." Avucunun içindeki sıcaklığını kuruyan kalple arkasında duran adama döndü. Yeşil harelere yansıyan canavarla bakışırken onunla aynı duyguları yaşıyan adama yaklaştı. Karın üstüne çökmekten dolayı bacakları ne kadar uyuşsa da içindeki haz onu ayakta tutuyordu. Kalbi sımsıkı tutmaya devam ederken kanların tutunduğu parmaklarını adamın yüzünde gezdirirken bulaşan kan izleriyle gözleri parladı. "Bu aşk değil,aşktan fazlası. Bu iki canavarın kana susuzluğu."
You may also like
Slide 1 of 10
DEMİRKAZIK'IN PERDESİ  cover
Buz Parçaları 3 cover
Kuğu Ve Çakal-Tehlikeli Kadınlar Serisi I|Tamamlandı. cover
orenda +21 cover
MÜLHEM •Uzaklardan Yakınlara• cover
KARA KİRAZ • DİLHUN | 2 (TAMAMLANDI) cover
Beyaz Lotus cover
YARA İZİ  cover
Takıntı cover
AYAZIN ÇİÇEĞİ EMANET (Kitap Oldu) cover

DEMİRKAZIK'IN PERDESİ

18 parts Ongoing

Karanlık, karanlığa hizmet ve itaat eder... Zamanın çok ötesinde Gök ve Yer'in arasında yaşayan kadim halk; elçiler vesilesiyle Gök'e ve Yer'e dileklerini bildirir, huzur ve refah içinde yaşarlardı. Ancak günü geldiğinde kişioğlu yine kendi kibrine yenildi ve Yer'in karanlık hükümdarı Erlik Han'a biat etti. Yer'in kapısı sonsuza dek açıldı, Gök'ün kapısı sonsuza dek kapandı ve Yeraltı'nın bütün vahşi kötü ruhları acuna doluştu. Gök Tanrı ve diğer Tanrılar insanları koruması için seçilmiş kişioğullarına ilhamlarını bahşetmeye karar verdiler. Bir tanesi hariç... Güneş gibi parlak Tanrıça Umay kişioğluna şöyle bir baktı ve kendi ilhamını taşıyabilecek ateş gibi savaşçı ruhlu insanı aradı. Taşralı haşarı kız çocuğunu bulduğunda ise şöyle bir gülümsedi. Kendi hayatından ne olursa olsun vazgeçmeyen bu kız, diğer kişioğullarının hayatını da layığıyla koruyacaktı şüphesiz. Böylelikle o küçük kız, Alaca, Tanrıça'nın ilhamıyla şereflendi. Fakat bu ilhamın oldukça büyük bedelleri olacaktı. Küçük Alaca, ödeyeceği bedellerden habersiz kucağında boz renkli bir kurtla uyurken ömrünü büyük depremler bekliyordu... Demirkazık'ın Perdesi, pes etmemenin, savaşmanın hikayesi...