Mahkum edildiği yalnızlığa aşık olmuş bir adam. Acılarını, kalp kırıklıklarını, kaybettiği çocukluğunu içinde yaşayan ve gözlerini dış dünyaya kapatan Poyraz Mertoğlu, aşka dokunursa?
Hiç hissetmediği duyguya sarılıp bilmediği dünyaya adım mı atacak yoksa geçmişte yaşadığı korkunun gün yüzüne çıkıp onu mahkum olduğu yalnızlığa itmesine izin mi verecek?
Bembeyaz bir dünyaya açtığı gözleri bir an da karardığında, hiç bilmediği bir dünyaya mahkum olan bir kadın. Yürümesi gereken yolda koşmak zorunda kaldığında, dinlenebileceği bir sığınak ararken kendini aşkın eşsiz kollarında bulur. Zor ve acılı olan hayatından kurtulmak için elini aşka uzatacak mıdır yoksa önüne bakıp koşmaya devam mı edecektir?
Öyle ki, yapacağı tercih hayatını tamamen değiştirecek ve bilmediği gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.