Tesadüf Serisi 1: TESADÜFI SEYLER
  • Reads 239,237
  • Votes 6,459
  • Parts 57
  • Reads 239,237
  • Votes 6,459
  • Parts 57
Complete, First published Oct 22, 2013
Arya: Ölsem simdi. Tam su anda, hissedemem korkuyu. Cünkü hic tatmadim bütünlügü. Burada olmak gibi sicakliginla sarmalanmak. Her nefesine asik olmak gibi... Hayati rüyadan rüyaya yasamak neden? Ve korkmak rüyalarin asla gerceklesememesinden.

Beren: Nereden bilebilirdim... O öldürücü son günlerde kiskancliktan daha kara ve asktan daha güclü bir kuvvetin ele gecirmeye basladigini sevgilimi?
Günler haftalara döndü. Haftalarsa aylara. Sonra pek de özel olmayan bir günde daktiloma gittim, oturdum ve öykümüzü yazdim. Bir dönemin, bir yerin ve insanlarinin öyküsü. Ama hepsinin ötesinde aski anlatan bir öykü. Sonsuza kadar yasayacak bir ASK....
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Tesadüf Serisi 1: TESADÜFI SEYLER to your library and receive updates
or
#177arya
Content Guidelines
You may also like
SESSİZ SAYHA by musaberen2016
12 parts Ongoing
Beklenen gün geldi, Sedef hanım." Gözleri o kadar tuhaf bakıyordu ki; korkuyla ayağı kalktı. Arkasındaki gençlerden biri arabanın kapısını açtı, adım atmaya yeltendi ki diğer genç arkadan sarılıp ağzını kapattı. Kalbi duracakmış gibi hızla atmaya başladı. Fırat, kan çanağı olmuş gözleriyle kılını kıpırdatmadan, sadece bakıyordu. O an içinden pişmanlık çığlık atıyordu, ne olurdu Meltem'i dinleseydi; "Ara nişanlını gelip seni alsın " dediğinde arasaydı.Debelenmeleri boşunaydı ne kadar güç kullanmaya çalışsa da iri cüsseli adamın gücüne karşı koyamıyordu. Ve karanlık teslim aldı genç kızı . Gözünü açmaya çalıştı başta ama başarılı olamadı. Çabaladı tekrar açtı gözlerini önce beyaz tavan karşıladı sonra yanında yatan çıplak bir beden. Ama sonrası tekrar karanlık.... Ne kadar zaman geçti bilinmez yavaş yavaş kendine gelmeye başladı ve bu sefer yanında kimseyi göremeyince derin nefes alıp yataktan doğrulmaya çalıştı. Bütün vücudu ağrı içindeydi sanki kılını kıpırdatmaya güç yetiremez haldeydi. " Nihayet uyandın." Kendine gelmeye çakışırken, üzerinde birsey olmadığını farkedince çarşafı hızla üzerine doğru çekti. Yüzündeki o iğrenç gülümsemesi tekrar belirdi. Kendinden emin adımlarla kıza doğru gelirken, korku kapladı içini. Çenesini tutup konuşmaya başladı, "Bakalım o hoca seni böyle de sevecek mi ? Sen bana aitsin bunu hiç bir zaman unutma" Şok olmuş bir halde adamın yüzüne baktı bir süre, bu kadar ileri gitmiş olamazdı. Sevmek bu değildi. Üstemsiz gözlerinden yaşlar akmaya başladı, hıçkıra hıçkıra ağladı sonrasında sesi kısılıp gözleri yanana kadar. Adam da pişmanmıydı bunu onu inciteceğini hatta paramparça edeceğini bilmiyor olamazdı değil mi?
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 9
PİNHAN MAHALLESİ  cover
SARRAF cover
EMANET (Tamamlandı)  cover
SESSİZ SAYHA cover
Sesli Kahve cover
DİLHUN cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
𝐘Ü𝐑𝐄Ğİ𝐌İ𝐍 𝐒𝐄𝐒İ cover

PİNHAN MAHALLESİ

31 parts Ongoing

| Yetişkin okular için uygundur, cinsellik ve argo içerir! | Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi? • "Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-" "Yoksa?" "Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak. "Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu. "Neden?" diye sordum acıyla. "İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!" 'Nalan hep giderdi, Asaf kalmaz sanırdı... Asaf hep kalandı.'