"Kalemim kağıda dokunduğu zaman,ellerimi kontrol edemezdim. Kağıdı karanlık kaplardı."
Beni tuttu ve kendine çekti,
"Resmim alacakaranlığa gömülürdü."
Nefesini yüzüme üfledi.
"Çizerdim,ama eserimi gölgeye bırakan
bir karanlık vardı. O karanlığı atamıyordum. Eserim nefessiz kalırdı"
Bakışlarını bir an kaçırdı
sonra
Devam etti;
"Senin eserin ise canlı,nefes alıyor,
sen nefessin, boyasın"
Kafasını kafama dayadı
Ve....
"Sen benim alacakaranlığımı canlı yapan hayatsın..."
Ben onun boyasıydım.
Sesi tekrar duyuldu:
"Adam ressamdı, kadın portresi çizerdi,
Ama adam portreyi kıskanırdı.
Ressam ona nefes vermeden,portresyi seyretmeyi severdi...
Ama portre ona bakmadan gözyaşlarını dökerdi..."
Dudaklarımız birleşti...
"Adam portreyi sevemeden gömmeyi seçmişti. Onu boyamadan, nefesini vermeden,toprak koyarak üstüne nefesini almıştı..."
Sustu.
O ressamdı bende, onun canlanan portresi...
*KİTAP YENİDEN YAZILIYOR!!*
Efsan ailesinin evlilik baskısına daha fazla dayanamaz ve Mardin'den hiç bilmediği bir şehre İstanbul'a kaçar.
Atlas Akay yer altı dünyasının karanlık lideri. Hayatta hiçbir korkusu olmayan ölümün ta kendisi olan bir adam.
Kader bu ikisini hiç beklemedikleri bir anda karşı karşıya getirecek. Yeni bir aşkın külleri doğacaktı.
"Adam yanacak kadının bedeninde kül olacaktı..."
-Yetişkin içerikli bir kitaptır!!!
-Kitapta bolca +18 vardır.
-Argo vb. olumsuz ögeler barındırmaktadır!!!