Kaderine çelme takıp, dizlerini kanatan İblis'in, düşüncelerinin kıymıklarına yuva kurduğunu anlayamadı. Eline aldığı kalemin mürekkebini sayfalarca tüketirken her şeyden habersiz kaderini çizdi. Onu, onunla yaşadı. Can yakıcı yakutlarda kaybolup, kendini kitabının başkarakteri bulana dek farkına varamadı. Ta ki, onu tanıyana kadar. Peki kaderi gerçekten kendi yazdıklarından ibaret miydi? Dengelerin bozulduğu, kaderin kaybolduğu bu zamanda karşısına çıkabilecek olan kimdi? Kaderini yazdığı adam mıydı? Yoksa, Kaderini yazacak olan adam mıydı? "Adam gökyüzünden yeryüzüne yağan bir acıydı, kadınsa adamın acısına bulanandı. Acıyla yağdı, acıya buladı."
3 parts