KARANTINA : Ölüme Karşı
  • Reads 17,176
  • Votes 461
  • Parts 15
  • Reads 17,176
  • Votes 461
  • Parts 15
Ongoing, First published Dec 23, 2016
Hikaye ani bir salgın sırasında okullarında bulunan ve ailelerinden ayrı yaşam mücadelesi veren genç bir gruptan bahseder. Bu hikayede salgına yakalananlara BARBAR güvenli bölgelere ise KARANTİNA adı verilir. Zamanla sevdiklerini kaybetmenin acısının yanında dünyanın mahvoluşuna şahit olan insanların -yaşam pahasına- birbirlerine barbarlardan daha çok zarar vermesi söz konusudur. Takip etmenizi ve görüşlerinizi bildirmenizi tavsiye eder, teşekkürler ederim...
All Rights Reserved
Sign up to add KARANTINA : Ölüme Karşı to your library and receive updates
or
#408hırs
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
KOF cover
ERTUNGA cover
Anka//küllerinden doğan (asker ve gerçek aile kurgusu) cover
Italiano Aşk-ı/Texting cover
Alçin Sönmez  cover
HUDUT cover
Mesaj | Texting +18 cover
AY ÇİÇEĞİ |GERÇEK AİLEM| cover
KURŞUNİ(mafya)  cover
 TOPRAK (Düzenlenecek) cover

KOF

19 parts Complete

Bugün tam bir ay oldu buraya geleli. Dört duvarın arasındayım. Küf kokuyor burası, biraz da is. Derin bir koku çekiyorum içime, işte diyorum kendime; İşte benim yaşama sebebim bu. Zar zor sığdığım yatak bu gece bana dar olmakta kararlı, uyku denen o lanet şey girmiyor gözüme. Bedenim bir külçeden farksız, dört gündür uyumamışım. Yine girmiyor. Gözümü her kapattığımda cesetler beliriyor o karanlıkta. Ceset denmez ona, olsa olsa leştir o. Derdi amcam yanımda olsaydı. Haklı, leşti her biri. 'İlk günler kusarsın sürekli, uyuyamazsın, rüyana girer kabus ederler.' Demişti amcam, şimdi söylediği her şeyi yaşıyorum. Apansız bir ürperti geliyor engel olamadığım, rüyalarımı kabus ediyorlar epey bir vakittir. Bunların hepsi birkaç aya mazi olacak, biliyorum. Ne artık rüyama girecekler, ne de leşlerini görünce kusacağım. Ben artık öldürmek için yaşayacağım. Ben kim miyim? Ben Dinçer, Dinçer Demirsoy. Başka da hiçbir şey değilim zaten. Hayatta bir şey olmak için işte şimdi tam da buradayım. Tek bir kelimeyle anlatamadığım bu şehirdeyim. Ölü kentteyim, ölü zırhlarının içindeyim, leşlerin her gün daha da arttığı bir mezarlıktayım.