O gece her tarafı kaplamakta olan beyaz örtüye süzülen kızıllık.O gece her tarafa çökmekte olan karanlık.O gece her tarafı kaplayan sessizlik. O ne iyi biriydi, ne de kötü.O ne güzeldi, ne de çirkin.O ne gençti, ne de yaşlı. O aslında iyiydi içinden.O aslında çirkindi içinden.O aslında gençti ama yaşlıydı içinden. O içeriden. O ağlıyordu.O çürüyordu.O eskiyordu. Akmakta olan kızıllık her saniye artıyor, yağmakta olan beyaz örtünün üzerinde ince bir tabaka oluşturarak ilerlemeye devam ediyordu. Karanlığı bozan uzaktaki sokak ışıklarıydı. Sessizliği bozan yerde hareket etmeden uzanan bedeninden gelen kahkahasıydı. Bu onun sonumuydu ? Onun şuan düşündüğü tek şey geçmişiydi. Ne kadar klişe değilmi ? Dışlanılmıştı.Atılmıştı.Satılmıştı. Sevdiği şeyler gözleri önünde ölmüştü. Değer verdiği herşey gitmişti. Ve şimdi de o gidecekti. Ama kim bilir kimse üzülmeyecekti. Kimse onu anmayacaktı. Yine karanlığa bürünecekti ruhu. Hafifçe bilinci kararmıştı. Neredeydi ? Ne yapıyordu ? Nasıldı ? Tabaka halinde akan kızıllık minik bi göle dönmüştü. Yağan beyazlık gitdikçe çoğalıyor uzanan bedeni ve kızıllığı kapatıyordu. Soğuk ve sessizlik işlemişti o geceye. Doğarkenki yağıp kuruyan ıslaklık yerini beyazlığa bırakmış uğurluyordu onu. Etrafındaki herşey kararmıştı onun için yüzüne düşen beyaz taneleri bile hissetmiyordu artık. Etrafındaki çember gülüyormuydu, acıyormuydu ona ? Artık umrunda değildi. Gülümsedi. Kalbini boşalttı. "Sonunda sana katılıyorum..." İçinde yankılanan sözler son bir şeye daha izin v
13 parts