Sonunda sıra bana geldiğinde yakamdaki numarayı düzelttim ve bildiğim tüm duaların ardından nefesimi tutup seçmelerin yapıldığı salona girdim. Salon geniş ve ferahtı. Boydan boya cam kaplı olan bir duvar ve o duvarın hemen önündeki koltuklarda oturan dört adet jüri vardı. Hemen sağımda siyah kocaman piyano ve piyanist, solumda ise çeşit çeşit müzik aletleri sıralanmıştı.
Keman, org, ney, saksafon, gitar, saz, bağlama, çello ve daha bir sürü alet titizlikle sıralanmıştı. O günü ve detaylarını hiç unutmayacaktım. Sorulan soruları, yaşadığımı stresi ve heyecanı...
Adımın söylenişini...
''Nehir Mira BÜYÜKYILDIZ!''
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.