Eyy Aşıklar ,
Sizin de gözünüz kör ,gönlünüz kor oldu mu ben gibi?
Ölüm diyorlar ya hani, diriyken de ölümü tadan , duyan oldu mu ben gibi?
Ey hasretiyle ölümü yaşatan ,ey bakışıyla yürekleri dağlayan,
Kaç kişinin canını yaktın ben gibi?
...Artık sende biliyorsun ki ben sandığın kadar güçlü değilim.
Seni kaybetmekten,ölmekten ve geceleri tek yatmaktan korkuyorum.
Susuz kalmaktan,
Yaşlanmaktan,kaybetmekten korktuğum gibi.
Sıyrıldım hem geçmişimden, hem geleceğimden,
Bana açılan kapıdan aşka yürüyorum,
İlk defa bu kadar tereddütsüz,
İlk defa bu kadar kendinden emin,
Hakka yürüyorum.
####
Harabat ehlini hor görme Şakir ,
Defineye malik viraneler var...
Hep böyle olurum ben.
Kışın ayazında güneşi gördüm mü bahar geldi sanırım...
Yalvarıyor mavi gözlü kadın.
Gözlerinden boncuklar dökülüyor. Ağzından,burnundan akanlar karışıyor birbirine .
Alnında ki damar beliriyor.
Naif elleri bağrımı dövüyor.
Ayrılık, demir çubuk gibi sallanıyor havada
Çarpıyor yüzüme yüzüme
Sersemledim
Kaçıyorum ayrılık kovalıyor beni
Yolu yok elinden kurtulmanın
Dizlerim kesildi, yıkılacağım...
Ayrılık, zaman değil, yol değil;
Ayrılık, aramızda bir köprü...
Kıldan ince, kılıçtan keskin.
Kıldan ince, kılıçtan keskin;
Ayrılık, aramızda bir köprü.
Seninle diz dize otururken de..
###
Başlama tarihi
ARALIK ,2016
Hayatım tam olarak Azerbaycan'lı annemin tatil için geldiği Türkiye de bin de bir olan ihtimal ile babama aşık olup evlenmesi ile başlamıştı. Sonra bizi terk edip gitmesi ve hasta olması ile gittiğim Bakü de bir milletvekiline hakaretten aldığım boyumun ölçüsünün adıma yakışır halde bir oyunda buldum.
Mesme:Bir çeşit aşk oyunu demekti.