-Benimle dalga mı geçiyorsun? Birini sevmek anormal birşey mi? derken yüz ifademin ne kadar ciddileştiğini farkettim.
-Hayır değil. Ama beni sevemessin. Bunda zararlı çıkan sen olursun. Bana ise hiçbir şey olmaz. Hayranım olabilirsin ama benden hoşlanamassın.-
Ve her söylediğinde kendimi küçük görmeme sebep olan lakap:
-Ufaklık, canın acır.-
Fısıltıları kalbime işliyordu. Sözleri beni tuhaf hissettirmişti. Tuhaf ve kötü...
Onlarca fotoğrafımız çekilirken Minhyun'un eli belimdeydi ve beni sımsıkı tutuyordu. Belimi öylesine nazik tutuyordu ki.
O sözler: -benden hoşlanamazsın-
Neden? Gözlerim dolmak üzereydi. Onun tüm bu kırıcı sözlerine rağmen, ona aklımdaki soruyu sormak istiyordum. Doğru mu yapıyordum? Yoksa yanlış mı? Klasik olarak kalbimin sesini dinledim ve ona sordum:
Seni sevebilir miyim?