İsminin hakkını vererek yağdı genç kız. Kalbini örten kanatlar, bulunduğu bedenin gözlerinde harmanlandığı mavi kozasından çıkarak uçtu benliğine. Hatırlamak ve hatırlatmak istedikleri adına yıkandı göz yaşlarında. Bir kez olsun ıslak kelebek olmak umuduyla...
"Biliyor musun?" dedi adam sesini bürümüş kırgınlıklarına aldırmadan.
"Bir insanın göz yaşlarını çalmak en büyük hırsızlık, gülüşünü öldürmek en büyük katliamdır."
Uzak kalmış bedenler arasındaki mesafeyi öldüren adımları bir çift ayakkabıya değene değin sürdürmüştü çıkardığı tok sesleri. Genç adam boy farkından dolayı hafifçe eğerek başını buluşturdu iki günah kırmızısını.
"Peki sen küçük hanım, mahvettiğin bu beden için sana kesilen müebbet cezana hazır mısın?"
Arslan ve Çise'nin hikayesine benimle birlikte tanıklık etmeye ne dersiniz...
▪KESİT▪
" Beni asla bırakmayacaksın değil mi ? "
Hıçkırıklarımın arasında sorduğum soruya bedenimi bırakmak istemezcesine sıkarak
" Asla...Bir tek sen! Hayatımda bir tek sen olabilirsin..." diye cevap vermişti.
Bu adamdan benim ömür boyu kurtuluşum yoktu... Bunu anlamak için akıllı bir insan olmama ise hiç gerek yoktu.
O Arslan Kara'ydı... Herkesin korkulu rüyası olurken , herkesi önünde diz çöktürürken bir tek benim önümde diz çökmeyi kabul etmiş , koca kalbine bir tek beni sığdırabilmiş olan adam.
Kapak Tasarım : @mayneymishera ♡
Duyuruu ; Konu kaçırılma konusudur. Ve Arslan karakteri fazlasıyla psikopattır. Kitabı bunun bilincinde okursanız sevinirim....