Tren istasyonunda bankta oturan orta yaşlarda bir kadın; kasvetli havanın ve öfkeyle gürleyen bulutların aksine, bir hayli sakin; dalmış, elindeki yıpranmış fotoğrafa bakıyor öylece. Yutkunuyor ve gözlerinden akan yaşlara aldırmadan gülümsüyor. Sonra aniden çantasından çıkardığı silahı, kafasına doğrultup intihar ediyor.
Hikaye burada başlıyor, aslında 'bitiyor.'
Kadın en az adam kadar çaresiz,
Adam en az kadın kadar siyah.
Kadın çaresizce adama sığındı,
Adam kadını sessizce karanlığına kattı.
"Tutsak bir adam, tutsağa aşık bir kadın."
Karşılıklı aşkların, karşılıksız kalışı.
Aşkı, acıyı, öfkeyi, intikamı iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Başlangıç tarihi; 6 Ocak 2017
12.06.2018 TARİHİNDE KİTAP HALİNE GELMİŞTİR.
"Hridayeş ne demek biliyor musun Sezin?" dedi Borga, sakin bir ses tonuyla.
"I-ıh, bilmiyorum." elimde onun en sevdiği kupasıyla kahvemi içerken, arkadan gelen şömine sesi dikkatimi dağıtıyordu.
"Canımdan bir parça demek, can parçası demek. Canından, herkesten, her şeyden çok sevdiğin demek. Sen bir gün benim hridayeşim olucaksın."