DİKKAT MAFYA VAR! (Dikkat serisi 2)
  • Reads 266,292
  • Votes 11,884
  • Parts 5
  • Reads 266,292
  • Votes 11,884
  • Parts 5
Ongoing, First published Jan 11, 2017
"Beni hemen evime götür!" dedim sert yapmaya çalıştığım sesimle. Kaşları çatık bir şekilde bana bakmaya devam ediyordu, Allahım çıldırıcam.

"Hayır!" dedi benim sesimi bastıran bi sesle. Sinirle dişlerimi gıcırdattım,

"Babamın kim olduğunu biliyor musun?" dedim meydan okur gibi. Tek kaşını kaldırdı ve çalışma masasından kalktı, üstüme doğru gelirken yutkundum.

"Evet biliyorum... Onur Gürsoy" dediğinde gözlerindeki hayranlığı gördüm, ona saygı duyuyordu.

"O zaman nasıl birisi olduğunu da biliyorsundur" dedim ve her ne kadar korksam da ellerimi göğsümün altında birleştirdim, yanıma gelmişti ve bana yüksekten bakıyordu.

Bilin bakalım boyum kaç? Annemden daha uzunum ama... Hemde 1 santim.

"Evet babanın katil, hatta mafyaların bile korktuğu bir katil olduğunu biliyorum" dedi ve ifadesiz yüzüyle bakışlarını gözlerime çevirdi,

"Ona benzeyen 4 abim var! Seni bulduklarında ölümden beter edecekler" dediğimde sırıttı,

"En çok annenden korkarım.. Beste Gürsoy, katil olan adamı bile dize getiren asi kadın" dedi alayla, sözleri sinirlerimi zıplattırken ne yapacağımı bilemez haldeydim, en sonunda koyu kahverengi gözlerine baktım,

"Seni gebertecekler" dedim emin bir şekilde,

Gülümsedi, soğuk gülümsemesi bile ona yakışıyordu,

"Biliyorum ama-" dedi ve elleriyle yüzümü kavradı,

"Onu her düşündüğümde kalbimi titreten kızdan vazgeçmeyeceğim!"
All Rights Reserved
Sign up to add DİKKAT MAFYA VAR! (Dikkat serisi 2) to your library and receive updates
or
#978korku
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
SARRAF cover
KAFES/ BXB cover
ÖFKE ÇİÇEĞİ  cover
Kara Gül  cover
GECENİN İZİ cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Sarmaşık [BxB]  cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
İMDADIM cover
KONUK SEVMEZ DENİZ cover

SARRAF

35 parts Ongoing

"Ama bilmelisin; Sarraf tüm değerli taşları satar, bir tek Yakut'u kendine saklar." - Birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı ve korkup uzaklaştığımızda bağımızı yitirdik. Geri döndük, kazanacağımızı sandığımız her an kaybederek inancımızı yitirdik. Birbirimizi yitirdik. Kendimizi bitirdik. Ve geriye, birkaç hatıradan başka hiçbir şey kalmadı; ama onları da anımsayamıyoruz. Çünkü çok sevip de yine yenilmekten korkuyoruz. Fakat onsuz bir savaşın galibi olmak fazlasıyla vahim, bu yüzden onu sevmek- Unutmamam gerekli; birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı...