...Bir yudum alıp "Çok düşünüyorum, biliyor musun?" dedim. "Neyi?" demedi. Sanki sorgulanmayı sevmediğimi bilircesine sorgulamadı beni. Onun yerine " Çok düşünmek ne kadar iyidir bilemem ama düşünmek hiç düşünmemekten iyidir." dedi. "Ama bir silahla kafama sıkmak, düşüncelerimi parçalara ayırmak istiyorum ben." dediğimde masanın kenarına dikti gözünü. Ardından bakışlarını yüzüme çevirip "Sadece biraz zamana ihtiyaç vardır belki de." dedi. "Zaman insanı eksiltmekten başka bir işe yaramıyor." Arkasına yaslandı. "Sıkıntı yok o zaman, eksilecek daha neyimiz kaldı ki? Bundan sonra eksilmemenin rahatlığıyla zamana bırakırız." "Anlamıyorsun, sorun eksilecek bir şey kalmamasına rağmen hala eksilmeye devam etmemiz. Eksilere düşüyoruz, sıfırdan beteriz."... ~Asuman ve Kerim'in kırık hikayesi.