Her kitabın başlangıcı gibi, çoğu kitabında içi gibi olmayan satırlara hoşgeldiniz. Biraz edebiyat, biraz hüzün. Bazen acı, bazen keder. Hep bi yaşanmışlık hep bi yaşanamamışlık. Her seferinde pişmanlık. Sonrasında çaresizlik. Biraz siz biraz ben. Misal günlük.
Hazır, yaşadıklarım içime oturmuşken; siz de geçin şöyle oturun.
Bazen adını bile koyamadığımız cümleler vardır. Hatta yıllar... Parça parça yazılar paramparça bir kalp. Hayattan bir beklentisi kalmayıp kendini yazıya adamış bir kız.
Bir kitabın altı ne kadar çiziliyse o kadar güzeldir.Bize en çok benzeyen yerleri çizerizi o yüzden başlamadan önce kalemini alıp gel. Çünkü bu yazılar da en çok sen varsın. Biraz da ben.
Acılar bir yan da anılar bir yan da. Bazen tüyler ürpertecek bazense gözlerinizi dolduracak. En çokta unutulmuş veya unutulduğunu sanan anlar çıkacak.
Mavi'nin bende ki anlamını bir türlü çözemediler. Renk sanıp geçtiler. Olsun. Gelin size benim mavi'mi anlatayım.
Siz okurken ben de "mavi kadar sevebileceğim" o adamı arayacağım.
Tek isteğim hissederek okuyun ki, yalnız olmadığımı bileyim. Siz cümlelerime dokunduça ben de usulca yanaşıp elinizi tutayım.