***
Hoş geldiniz baylar, bayanlar. Bugün, Efsanevi Savaşçı Martin Long'un hikâyesini anlatmaya geldim, ama öncelikle bu yaşlı bunağa birazcık yardım edeceğinizi umuyorum.''
Diyerek yavaşça sırıttı ve cebinden boş bir kese çıkararak insanlara uzattı. İnsanlar, bu duruma biraz sinirlenmişti; hatta bazı kişiler onun dolandırıcı olduğunu düşünerek oradan uzaklaşmıştı bile. Orada kalan çoğu insandan biride bizim yazardı. Ardından, kalan herkes gibi o da keseye biraz para attı.
Yeterince dolan keseyi geri çeken yaşlı adam, tebessüm ederek keseyi kumaş pantolonun yanına astı ve yaşlı görünmesine rağmen ondan hiç beklenmeyen bir gür sesle konuşmaya başladı:
"EJDERLERİ SERÇE PARMAĞIYLA KATLEDEN...''
''DEVASA DAĞLARI TEK NEFESİYLE YOKEDEN...''
'TRİLYONLARCA İNSANI SADECE AURASIYLA BİÇEN...''
''EFSANEVİ SAVAŞÇI MARTİN LONG'UN HİKÂYESİNİ İYİ DİNLEYİN, ÇÜNKÜ ÖMRÜNÜZ BOYUNCA BİR DAHA; BÖYLE BİR KAHRAMAN, BÖYLE BİR HİKÂYE GÖREMEYECEKSİNİZ!''
Yaşlı adamın konuşması, orada bulunan herkesin tüylerini diken diken etmişti. Yazar adamın kalbi, adeta göğüs kafesini delecek bir hızda atıyordu.
Böylelikle, Efsanevi Savaşçı Martin Long'un bilinmeyen hikâyesini herkes öğrenmeye başladı...
"Çok yakınımdasın kedicik. Dikkat et, ısırabilirim."
"O halde sana yeni bir bilgi daha çıngıraklı." Öfkesi birden çekilmişti. "Bir Aslanın dişleri de çok keskindir. Dikkat et. Ben sadece ısırmam, parçalarım."
"Vay be!" dedim hiç oralı olmadan. "Nasıl korktum fark ettin mi? Titriyorum yine."
Sessiz kaldı ama hala belimde duran eli sıkılaştı. Birden tüylerimi diken diken edecek bir şey yaptı. Dişleri boynuma sürttü. İnce derisini çekip örseledi. "Ödeşelim ister misin..." dedi, nefesi boynumu yalayıp geçti ve Lian ekledi. "...çıngıraklı?"
---
Assra Marian Sallister... Bir Ak Yılan prensesiydi ama ummadığı bir ihanetle kendini bir Aslan prensin pençeleri altında buldu. Şimdi ya o Aslanı öldürecekti ya da...
Hayır, başka bir seçenek yoktu.
Onu öldürecekti!
*Ejder Ateşi Serisi
1. Kitap: Yılan Yuvası (Tamamlandı)
2. Kitap: ...
3. Kitap: ...
4. Kitap: ...