"Duyduğuma göre, eğer Han Nehri'ne kapılırsan bir daha asla geri dönemezmişsin. Bu yüzden insanlar, sevdiklerini nehirden uzak tutmaya çabalarmış." Derin bakışlarını bana çevirdi, şimdi nehre baktığından daha güzel bakıyordu bana. Bakışları dalgalandı, dudaklarının kenarının kıvrıldığını gördüm. O an o kadar güzeldi ki, kendimi çoktan Han Nehri'ne kapılmışım gibi hissediyordum.
"Geride dur, Jeon Jungkook. Kimse kapılıp gitmeni istemez, özellikle de ben." Bakışlarını akan nehre dikerken söylendiği, yumuşak yaz rüzgarı saçlarını okşadı.
"Hey!"
Mecburen durup bekledim. Yanıma geldiğinde Jin komik bir ifadeyle gülümsüyordu,
"Sen yeni stajyer Hunja olmalısın." dedi. Kaşlarımı çattım ve sinirlenmemek için derin bir nefes aldım,
"Adım Hunja değil, Hunji." dedim büyük bir bezginlikle. Adımı her seferinde yanlış söylüyordu. Kendim için gerçekten üzülmeye başlamıştım.
Birden güldü, "Artık istesem de ismini yanlış hatırlayamam." dedi ve ekledi,
"Çok eğlencelisin, seni şimdiden çok sevdim."
............
Sonraki Kitap: No Glory