Blake gergince yüzünü sıvazlarken kitabı okumaya devam ediyordu. Andres masanın etrafında dolanmayı kesip durdu. " Kral Michael'i bulalım. " dediğinde kapı yavaşça açıldı. Bilgeler hızla ayağa kalkarken Kral Michael içeriye girdi. Üzerinde siyah, kırmızı işlemeli kraliyet kıyafeti vardı. Siyah gözleri bilgeler üzerinde gezinirken ürpertici bir sessizlik oldu. Baldomero Andres'e kısa bir bakış attı. Onu bulmak için uğraşmalarına gerek kalmayacaktı. Baldomero en iyi bildiği büyüyü fısıldamaya başladı. toma mis ojos, déjalo ver. Gözlerimi al, görmesine izin ver. Ela gözleri ufak bir ışıkla parlarken sağ gözü tamamen bembeyaz oldu. Kral Niblis her şeyi görebilecekti. Baldomero'nun sağ gözü tamamen Kral Niblis'in hakimiyeti altındaydı. Nereye bakmak istediğine o karar veriyordu. Baldomero sol gözüyle Andres'e ufak bir bakış atarken sağ gözü Kral Michael'in üzerindeydi. Andres alışamadığı bu görüntüyle gözlerini çevirdi. " Majesteleri... " diye mırıldanıp saygıyla eğilen bilgeler tedirgindi. Kral Michael kaşlarını çatarak kısa bir an gergin olan Blake'e baktı. İki saat önce konuştukları şeyleri bir an bile unutmayan Blake fazla gergindi. Andres bir şey öğrenecekleri umuduyla pür dikkat onları izliyordu. Ablasının yerini bir an önce öğrenmek istiyordu. " Melsa babamla konuşmak için gitti. Geri döndüğünde her şeyi öğreneceğim. Sen istediklerimi öğrenebildin mi? " ©2017 | cerenbrbr8