Hastalığın gölgesinde eriyen bir beden ve tutkulu bir aşk. Çaresiz vazgeçişler. Peki hayata tutunmak için gerekli olan nedir? Sare ve Ibrahim'in tutkulu aşkına düşen büyük imtihan. Sevdiğine kıyamayan Sare nasıl bir çözüm bulacak ve kendince bulduğu çözüm onları nasıl etkileyecek ? - Neden Sare neden ? Neredeydin bunca zaman ben senin yokluğunda eriyip biterken günden güne seni içimde öldürürken çaresizlik içinde yanıp tutuşurken neredeydin? Ve şimdi yokluğunu kabullenmişken yeni bir hayata adım atarken neden geldin neden çıktın karşıma? İbrahim nikah salonunun ortasında delirmis gibi bağırırken aşkından ölebileceği kadın sessizce gözyaşı döküyordu. Bir cevap alamamanın siniriyle tekrar haykırdı İbrahim . - Bişey söyle be kadın sana inanmam için mantıklı bişey söyle ! Sare yıllardır beklediği bu an için gözyaşlarını silmeye gerek duymadan konuşmak için boğazını temizledi. - Konuşmamız lazım İbrahim yıllardır bilmediğin o kadar şey var ki o kadar zor sabrettimki bu an için. - Sen ne saçmalıyosun evleneceğim günümü buldun konuşacak? Noldu beni terkettiğine değmedi mi? Şimdi defol burdan seni görmeyi bırak aynı ortamda nefes almaya bile tahammülüm yok ! Yüreğine basa basa döndü kadına arkasını hızlı adımlarla kapıya yöneldi tam kapıdan çıkacaktı ki onu sarsacak o sözleri duydu bir zamanlar ugruna öleceği kadından. - Bir kızımız var İbrahim... Hayal....