"... ben," dedim. Çenemin titrediğini hissediyordum, kendi sesim kulaklarıma sanki bir yabancının sesi gibi geliyordu. Kelimeleri doğru söyleyebileceğimden bile emin değildim. Rahatsız edici bir sessizlik oluştu. Gözlerimi, gözlerine kenetledim. "Seni... seviyorum. Hep sevdim. Bizimle yaşamaya başladığın ilk andan beri, seninle geçirdiğim her saniye boyunca seni sevdim... Bunu kendime bile itiraf edebilmem aylarımı aldı..." İçimde biriktirdiğim duygular ve gözümdeki yaşlar artık yerinde duramıyordu. Kendime sakladığım bütün hislerim sanki geçen bunca zamanın intikamını alırmışçasına dışarı çıkıyordu. "Senin yanında olmak ve sana dokunamamak, sana bu kadar yakınken bu kadar uzak olmak... Dayanamıyorum, anlıyor musun?" Kendimi bir zavallı gibi hissetmiştim. "Kendimi suçlu hissediyorum. Sana karşı beslediğim hisler için sana ve anneme karşı, her gün büyük bir suçluluk duygusu hissediyorum ama elimden hiçbir şey gelmiyor. Buna aşk da denemez, bu sanki... Sanki senin ve benim ruhlarımız aynı şeyden yapılmış gibi. Sanki hayatım boyunca hep seni aramışım... Şimdi buldum, ama tamamen yasak bir bedende! En acısı da ne biliyor musun? Yaşadığım bu kadar suçluluk duygusuna rağmen, eğer seçme hakkım olsaydı yine seni seçerdim. Çünkü ben senden başka kimse nasıl sevilir bilmiyorum..."
1 part