Yağmur taneleri gökyüzünden dans ederek düşüyordu. Hava, geceye savaş ilan etmiş kararmamak için direniyordu. Ve o gün iki kişinin hayatı birbirine kördüğüm olacaktı. Bir kız tüm sevinçlerini kaybetmiş, en yakınını belkide hayatı boyunca tanıdığı onu anlayan tek insani kaybetmişti. Bu hayatta ki herşeyi olabilecek insan onu bırakıp gitmişti. Yaşamak için bir nedeni yoktu. Belkide....Tanrı ona bir neden göndermişti. Kim bilir? Ve genç bir adam. Onun da kaybettikleri var. Onunda acıları, kabut tutmaya yakın yaraları. Birde küçük bir defteri var.. Herşeyin başlangıcı ya da...sonu olacak olan bir defter. ************* Yavaş adımlarla bana doğru gelirken napacağımı bilemeyerek oda da ki diğerlerine baktım. Bir şeyler demelerini ya da birinin beni kurtarmasını bekliyordum. Ama herkes onun bakışlarından nasibini almış bir şekilde ne olacağını kestirmeye çalışıyordu. Tam dibimde durduğunda delici kahve gözleriyle bana bakmaya başladı. Dilim damağım kurumuş elimi kolumu nereye koyacağımı bile bilemiyordum. Arkasını dönüp diğerlerine baktı ve kafasıyla kapıyı işaret etti. Göz bebeklerim gibi korkumda git gide büyüyordu. Herkes çıktıktan sonra bana doğru döndü. Ve bir adım daha attı. Lanet olasıca durmalıydı artık. Bana doğru hafifçe eğildi. Dalgalı saçlarımdan bir tutam aldı. " Bana bak küçük kuş. Bir dahaki sefere..." Sözlerini bitirmesini beklerken saçıma burnunu dayadı ve derin bir nefes çekti içine. " lavanta kokulu saçlarına bir başkasının dokunmasına izin verirsen....." Dişlerini öyle bir sıktı ki çenesi birbirine kenetlenmişti. " Önce buna cesaret eden o herifi sonra da buna izin veren seni. Öldürürüm.."All Rights Reserved
1 part