...Gıcırdayan tekerden çıkan ses kulaklarımı tırmalıyordu. Halbuki alışkındım bu sese ama boş koridorda yankılanırken beni daha fazla rahatsız ediyordu. Karanlığın en koyu tonundaydı etraf minikte olsa pencerelerden gelen ışık koridorda uçsuz bucaksızmış gibi yayılıyordu. Herkes çoktan yemekhaneye inmişti. Ben herzamanki gibi en son iniyordum. Elimden gelse koşarak iner yerime kurulurdum ama elimde değildi beni yavaşlatan tekerlekli sandalyeme bir kez daha kızdım. Ne kadar kızsamda faydası yoktu. Hayat istediğimizi bize asla vermezdi ki... Arkadaşlar umarım hikayem hoşunuza gider ilk başlarda biraz sıkılsanızda ilerleyen zamanlarda akıcı olucaktır. 😊 ve hiçbir hikayede alıntı değil, hikayedeki kurum ve kuruluşlarda tamamen hayal ürünüdür.